Yaşamın Farklı Hisettiğiniz Anları


Geçmiş, iyi hatırlarla birlikte kötü hatıralarla da doludur. Bu kendimiz için kabullenilmesi zor bir şey değildir. Çünkü bu sizin kendi geçmişiniz, dolayısıyla sizindir. Bilirsiniz çünkü her insanın geçmişinde doğrular ve yanlışlar vardır tıpkı sizin haytınız da olduğu gibi. Ama dışarıdan bakan biri için durum farklıdır. O kişi kendi hayat tecrübesiyle oluşturduğu kendi yasasıyla yargılar sizi. O’nun için o hataları yaparken ki psikolojiniz veya toyluğunuz önemli değildir. Geçmişinde yaptığınız bir hata O’nun için bütün doğruları götürür. İşte o anlarda geçmişi bir kenara bırakıp O kişi ile yeni bir başlangıç yapmak istersiniz. Yaptınız diyelim, başta her şey mükemmel(!) giderken sonraları sıradanlaşmaya başlar. O anda anlarsınız ki O’da bir insan ve diğer insanlardan pek bir farkı yok, tıpkı sizin gibi. Sonra dersiniz ki bu insanın fıtratın da olan bir şey. Mükemmel olamamak ve de mükemmeli aramak. Sonra normal yaşantınıza geri dönersiniz. Bir zaman böyle devam edip yine aynı hisleri yaşarsınız. Bu hisleri kimseye anlatamazsınız, anlatmak isteseniz de kimsenin anlamayacağını bilirsiniz. Siz de yazarsınız. Kağıt kalemi elinize aldıktan sonra ne yazacağınızı düşünmeden sadece kelimelerin yere sürüklenirsiniz. Böyle bir anda belki de duygularınızı en iyi anlatan şey anlamadığınız dilde çalan bir parçanın müziği olur. Kim bilir aklımdan neler geçti…

0 yorum: